Tom bunu yapmak için kararsız olduğunu söyledi. - Tom said that he was hesitant to do that.
Tom bunu yapmak için kararsız olduğunu söyledi.
Tom said that he was hesitant to do that.
Tom Mary'nin bunu yapmak için kararsız olduğunu söyledi. - Tom said Mary wasn't hesitant to do that.
Tom Mary'nin bunu yapmak için kararsız olduğunu söyledi.
Tom said Mary wasn't hesitant to do that.