not primary, subordinate; the branches that arise from the primary branches

listen to the pronunciation of not primary, subordinate; the branches that arise from the primary branches
İngilizce - Türkçe

not primary, subordinate; the branches that arise from the primary branches teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

secondary
{s} ikincil

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

Bu problem sadece ikincil derecede önemli. - This problem is only of secondary importance.

secondary
{s} tâli
secondary
(Biyoloji) sekonder
secondary
ikinci derecede olan
secondary
{s} orta dereceli
secondary
{i} ikinci dereceli şey
secondary
evvelce teşekkül etmiş kaya içinde toplanan taş veya maden kabilinden
secondary
{i} uydu
secondary
elek
secondary
(sıfat) ikinci, orta, orta dereceli, ikinci derecede, ikincil, ikinci dereceli, önemsiz, ara (renk), tâli
secondary
{i} sekonder devre
secondary
{s} orta

Ortaokul diplomalarını aldıktan sadece iki yıl sonra, bugün genç insanlar okulda öğrendiklerinin sadece yüzde onunu biliyorlar. Bu çılgınca! Yüzde yüz için çaba göstermeliyiz. - Only two years after receiving their secondary school diploma, young people today know merely ten percent of what they learned on school. That's crazy! We must strive for 100 percent.

O sadece ortaokula devam etti. - He attended only secondary school.

secondary
{s} ikinci derecede

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

secondary
delege
secondary
kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüy
secondary
{s} ara (renk)
İngilizce - İngilizce
secondary
not primary, subordinate; the branches that arise from the primary branches