not paid, not discharged, still due

listen to the pronunciation of not paid, not discharged, still due
İngilizce - Türkçe

not paid, not discharged, still due teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

unpaid
ödenmemiş

Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var. - Tom has a whole pile of unpaid parking tickets.

Verilen bir söz ödenmemiş bir borçtur. - A promise made is a debt unpaid.

unpaid
verginsiz
unpaid
maaşını almamış
unpaid
{s} karşılıksız
unpaid
alacaklı ücretsiz
unpaid
{s} alacaklı
unpaid
{s} pulsuz
unpaid
{s} ücretsiz: We are seeking volunteers willing to do the unpaid jobs. Ücretsiz işleri yapmaya
unpaid
{s} ödenmemiş: unpaid bill ödenmemiş fatura
unpaid
{s} ücretsiz

O, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı. - He was sentenced to 200 hours of unpaid work.

Tom ve Mary ücretsiz gönüllülerdir. - Tom and Mary are unpaid volunteers.

İngilizce - İngilizce
{a} unpaid
not paid, not discharged, still due