İstasyon iki metre uzakta.
- The station is two meters away.
O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.
- You had better go to bed right away, or your cold will get worse.
Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
- The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
- Tom has some money stashed away.
Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- She lives a few blocks away from here.
Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
- Please go away and stop annoying me.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
- I slept the whole afternoon away.