Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
- Tom and Mary are both still single.
Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
- In Japan almost all roads are single lane.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
- Being celibate means that you may only do it with other celibates.
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
- Being celibate means that you may only do it with other celibates.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?