not in the least

listen to the pronunciation of not in the least
İngilizce - Türkçe
hiç

Uzun bir günün ardından yorgun olmalısın. Hayır, hiçbir şekilde. - You must be tired after a long day. No, not in the least.

Sen hiç mutlu değilsin. - You are not in the least happy.

(Argo) hiç de değil
zerre kadar değil
hiçbir şekilde
hiç mi hiç
not at all
bir şey değil

Bu hiç de Tom'un beklediği bir şey değil. - This is not at all what Tom expected.

in the least
asla

Misafirlerini uzun süre beklediler. Sonunda onların asla beklemediği tuhaf bir adam geldi. - They waited a long time for their guest. Finally, an odd man arrived whom they had not expected in the least.

Yılanlar asla sevmediğim hayvanlardır. - Snakes are animals I don't like in the least.

not at all
hiç de değil

''Bana hala kızgın mısın?'' ''Hayır hiç de değil.'' - Are you still mad at me? No, not at all.

Sizi rahatsız ediyor muyum? Hayır, hiç de değil - Do I annoy you? No, not at all.

not at all
hiç değil

Bana seni aramamı istemediğini mi söylüyorsun? Hayır, hiç değil. Lütfen beni herhangi bir zaman arayın. - Are you saying you don't want me to call? No, not at all. Please call me anytime.

Yorgun musun? Hayır, hiç değil. - Are you tired? No, not at all.

not at all
hiç

O politikacının söylediği hiç gerçek değil. - What that politician said is not at all true.

Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? Hayır, hiç. - Do you mind if I call on you sometime? No, not at all.

not at all
Bir şey değil!/Rica ederim! (Thank you! sözüne karşılık)
not at all
hiç, asla: "This house iş not at all suitable. - Bu ev hiç uygun değil."
not at all
Birşey değil! ; Rica ederim!
not at all
kesinlikle değil
not at all
hiç, asla. - This house iş not at all suitable. Bu ev hiç uygun değil
not the least
Söylenen cümleyİ "hiç de az olmayacak şekilde" anlamı ile vurgulamaya yarayan ifade
not at all
katiyen
not at all
asla

Asla hatalı değilsin. - You are not at all wrong.

İngilizce - İngilizce
not at all, not in any way
not at all
not the least
Used for emphasis with nouns: "I haven't the least idea (= I do not know) who he was.", "She hasn't the least interest (= She has no interest) in the project."
in the least
to any extent at all; "are you in the least interested?
in the least
in the slightest degree or in any respect; "Are you at all interested? No, not at all"; "was not in the least unfriendly"
in the least
minimally, at all
in the least
to any extent at all; "are you in the least interested?"
not in the least