not having a penny; utterly impoverished; extremely poor

listen to the pronunciation of not having a penny; utterly impoverished; extremely poor
İngilizce - Türkçe

not having a penny; utterly impoverished; extremely poor teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

penniless
meteliksiz
penniless
çulsuz
penniless
eli boş
penniless
parasız pulsuz
penniless
parasız

Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok. - For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.

Sorun onun beş parasız olmasıdır. - The problem is that he is penniless.

penniless
züğürt
penniless
züğürt,parasız,broke
penniless
{s} fakir
penniless
{s} beş parasız

İşteki başarısızlığı onu beş parasız bıraktı. - His failure in business left him penniless.

Beş parasız değilsin. - You're not penniless.

penniless
{s} kopuk
penniless
{s} cebi delik
İngilizce - İngilizce
penniless

A dollar and a quarter seems a small sum, but if you are absolutely penniless it might as well be a thousand.

not having a penny; utterly impoverished; extremely poor