Servet gittikçe daha konsantre oluyor.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.
- Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
- I concentrated my attention on the subject.
We made a drink from concentrated orange juice.