not dependent on or conditioned by or relative to anything else

listen to the pronunciation of not dependent on or conditioned by or relative to anything else
İngilizce - Türkçe

not dependent on or conditioned by or relative to anything else teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

independent
{s} bağımsız

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi. - In those days, America was not independent of the United Kingdom.

independent
{s} özgür

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir. - To stand in your own feet means to be independent.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

Tom çok başına buyruktu. - Tom was very independent.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
İngilizce - İngilizce
independent
not dependent on or conditioned by or relative to anything else

    Heceleme

    not de·pend·ent on or con·di·tioned by or rel·a·tive to a·ny·thing else

    Türkçe nasıl söylenir

    nät dîpendınt ôn ır kındîşınd bay ır relıtîv tı enithîng els

    Telaffuz

    /ˈnät dəˈpendənt ˈôn ər kənˈdəsʜənd ˈbī ər ˈrelətəv tə ˈenēˌᴛʜəɴɢ ˈels/ /ˈnɑːt dɪˈpɛndənt ˈɔːn ɜr kənˈdɪʃənd ˈbaɪ ɜr ˈrɛlətɪv tə ˈɛniːˌθɪŋ ˈɛls/