not confined or imprisoned; released from arrest; liberated; at liberty to go

listen to the pronunciation of not confined or imprisoned; released from arrest; liberated; at liberty to go
İngilizce - Türkçe

not confined or imprisoned; released from arrest; liberated; at liberty to go teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

free
bağımsız

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var. - Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.

free
{s} bedava

Bu sandalyeyi bedavaya aldık. - We got this chair free.

Bedavaya bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

free
beleş

Bu beleş bir gazetedir. - This is a free newspaper.

Onu neredeyse beleşe aldım. - I got it practically for free.

free
{s} muaf

Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

Bu eşyalar vergiden muaf. - These goods are free of tax.

free
{s} doğal
free
(Bilgisayar) kullanıma açık
free
hür
free
azat
free
bağsız
free
izin vermek
free
özgür biçimde
free
cömert
free
{s} laubali, saygısız. z. bedava, parasız
free
sabit olmayan
free
serbestçe

Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi. - They were encouraged not to let their cattle roam freely.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

free
laubali
free
{s} samimi
free
{s} meşgul olmayan, boş
free
{s} masrafsız
İngilizce - İngilizce
free
not confined or imprisoned; released from arrest; liberated; at liberty to go

    Heceleme

    not con·fined or imprisoned; re·leased from arrest; liberated; at Li·ber·ty to go

    Telaffuz