not cognizant of objects, actions, etc

listen to the pronunciation of not cognizant of objects, actions, etc
İngilizce - Türkçe

not cognizant of objects, actions, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

unconscious
{s} baygın

Odaya girdiğimde, Tom'u yerde baygın buldum. - When I came into the room, I found Tom unconscious on the floor.

Tom kaldırımda baygın yatıyordu. - Tom was lying unconscious on the sidewalk.

unconscious
{s} kendinden geçmiş
unconscious
{s} bilinçsiz

Tom bilinçsiz değildi. - Tom wasn't unconscious.

O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu. - He was found lying unconscious on the kitchen floor.

unconscious
kendinde değil

Birkaç gündür kendinde değildi. - He was unconscious for several days.

unconscious
(Tıp) inkonsiyans
unconscious
bilmeden
unconscious
bilinçaltı
unconscious
(Sosyoloji, Toplumbilim) bilinçdışı [freud] bilinçaltı
unconscious
{s} bilinçaltı ile ilgili
unconscious
psikiy
unconscious
{s} kasıtsız
unconscious
unconsciouslybilinçsiz olarak
unconscious
unconsciousnessbilinçsizlik
unconscious
farkında olmadan
unconscious
(Tıp) Freud nazariyelerine göre zihnin bilinç kısmı
unconscious
(Tıp) Bilinçsiz, hissisz
unconscious
{s} farkında olmayan
unconscious
(sıfat) kendinden geçmiş, baygın, şuursuz, bilinçsiz, bilmeden, kasıtsız, habersiz, farkında olmayan, bilinçaltı ile ilgili
İngilizce - İngilizce
unconscious
not cognizant of objects, actions, etc