Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
- None of Tom's classmates knew who his father was.
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
- None of my classmates live near here.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Onlardan hiçbiri sürücü değil.
- None of them are drivers.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.
... We share none of the same audience at all, first off. ...
... and none of this error ...