Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
Please sign on the dotted line.
- Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.
Please cut along the dotted line.
- Lütfen noktalı çizgi boyunca kesin.
Please sign on the dotted line.
- Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.
Everyone has both strong and weak points.
- Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
This lake is deepest at this point.
- Bu göl bu noktada en derin.
There were ten police officers on the spot.
- Noktada on polis memuru vardı.
The lake is deepest at this spot.
- Göl bu noktada en derindir.
The Greek question mark looks like a semicolon.
- Yunan soru işareti, bir noktalı virgül gibi görünüyor.
The semicolon is the most feared punctuation on earth.
- Noktalı virgül yeryüzünde en çok korkulan noktalama işaretidir.
There's a full stop missing from the end of the sentence.
- Bu cümlenin sonunda bir nokta eksik.
Please add a full stop at the end of your sentence.
- Lütfen cümlenizin sonuna bir nokta ekleyin.
In my language, the , is called comma, the ; is called semicolon, : is called colon, ... are called ellipsis, and this sentence ends with a period.
- Benim dilimde , virgül, ; noktalı virgül, : iki nokta üstüste, ... üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter.
You can't replace the comma with a period in this sentence.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsin.
Sami connected the dots.
- Sami noktaları birleştirdi.
Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
- Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.
- Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.
Every man has his own strong points.
- Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
Please put a stop to this nonsense.
- Lütfen bu saçmalığa bir nokta koy.
One should add a full stop at the end of the sentence.
- Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.