Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Kazandığını duydum. Tebrikler!
- I heard you won. Congratulations!
Size içten tebriklerimi sunarım.
- I offer you my hearty congratulations.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Onların hiçbirinin karısı yok.
- None of them have wives.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.