Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
- None of my classmates live near here.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Size içten tebriklerimi sunarım.
- I offer you my hearty congratulations.
Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
- Oh, by the way: Congratulations on your success!
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?
Hiç biriniz kovulmayacaksınız.
- None of you are going to be fired.
the foles toke their lampes, but toke none oyle with them.
I felt none the worse for my recent illness.
And up into his contour-hous gooth he / To rekene with hymself, wel may be, / Of thilke yeer how that it with hym stood, / And how that he despended hadde his good, / And if that he encresses were or noon.
Alas, none of these people were writing the reviews.
Now don't you worry none.