Parti tamamen sıkıcıydı.
- The party was perfectly deadly.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Tom eve çok yorgun geldi.
- Tom came home dead tired.
Aniden, ölen annemi düşündüm.
- I suddenly thought of my dead mother.
Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.
- Sloth or laziness is one of the seven deadly sins.
Tam bir sessizlik vardı.
- There was a dead silence.
Tom fikre tamamen karşıydı.
- Tom was dead set against the idea.
Bu bir tür çıkmazdır.
- It's kind of a dead end.
Yol bir çıkmaz sokağa geldi.
- The road came to a dead end.
All of my grandparents are dead.