no longer coiled

listen to the pronunciation of no longer coiled
İngilizce - Türkçe

no longer coiled teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

straight
(sıfat) düz, dik, doğru, karşı cinse ilgi duyan, dümdüz, dosdoğru, direkt, düzgün, dürüst, güvenilir, sek, katışıksız, iskontosuz, orijinal(piyes), sıradan
straight
düz

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var. - Also Felicja has blonde straight hair.

Ben düz gitmek istiyorum. - I want to go straight.

straight
heteroseksüel

Mario, bana eşcinsel demekten vazgeç! Ben heteroseksüelim! - Mario, stop calling me gay! I'm straight!

Tom heteroseksüel bir erkek. - Tom is a straight guy.

straight
saf
straight
tutucu
straight
doğru

Toplantıdan sonra o doğrudan masasına doğru yöneldi. - After the meeting she headed straight to her desk.

Bize doğru yolu göster. - Show us the straight path.

straight
eski kafalı
straight
direkt

Direkt eve gideceğim. - I'll go straight home.

İşten sonra direkt eve giderim. - I go straight home after work.

straight
(içki) sek
straight
dosdoğru

Köpek postacı için dosdoğru gitti. - The dog went straight for the postman.

O, dosdoğru bana doğru geldi. - He came straight up to me.

straight
(Oyunlar) (Poker) Kent: farklı renklerden ardışık sıralı 5 kart
straight
(zarf) düz, doğru, dümdüz, dosdoğru, dik olarak, doğruca, direkt olarak, doğru olarak, doğrudan doğruya, düzenli biçimde, tam, tam olarak
straight
tam olarak
straight
fark gözetmez
straight
{s} sıradan
straight
{s} doğru, yalan olmayan: a straight answer doğru bir cevap
straight
direkt olarak
straight
{i} uyuşturucu kullanmayan kimse
straight
müstakim
straight
tam

Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu. - Tom sat alone, staring straight ahead.

O, tamamen gülmeyen bir suratla fıkra anlattı. - She told the joke with a completely straight face.

İngilizce - İngilizce
uncoiled
straight
no longer coiled

    Heceleme

    no long·er coiled

    Türkçe nasıl söylenir

    nō lônggır koyld

    Telaffuz

    /ˈnō ˈlôɴɢgər ˈkoild/ /ˈnoʊ ˈlɔːŋɡɜr ˈkɔɪld/