no longer alive

listen to the pronunciation of no longer alive
İngilizce - Türkçe

no longer alive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

deceased
{s} merhum

Merhumu uzun süredir tanırdım. - I knew the deceased for a long time.

O her düğünde bir koca ve her cenazede merhum olmak istiyor. - He wants to be a husband at every wedding, and the deceased at every funeral.

deceased
{f} öl

Fadıl evinde ölü bulundu. - Fadil was found deceased in his apartment.

Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti. - He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased.

deceased
ölü

İmparator ölülerin ruhları için dua etti. - The Emperor prayed for the souls of the deceased.

Fadıl evinde ölü bulundu. - Fadil was found deceased in his apartment.

deceased
ol(mek)
deceased
{s} ölmüş

Sami yerde ölmüş bulundu. - Sami was found deceased on the floor.

deceased
{s} rahmetli

O, rahmetli babamın bir portresidir. - It's a portrait of my deceased father.

Sık sık rahmetli annemi düşünüyorum. - I often think about my deceased mother.

İngilizce - İngilizce
deceased
no longer alive

    Heceleme

    no long·er a·live

    Türkçe nasıl söylenir

    nō lônggır ılayv

    Telaffuz

    /ˈnō ˈlôɴɢgər əˈlīv/ /ˈnoʊ ˈlɔːŋɡɜr əˈlaɪv/