Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
- My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
Onun bir iş yok. O emeklidir.
- He doesn't have a job. He's retired.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.
- With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired.