no good

listen to the pronunciation of no good
İngilizce - Türkçe
serseri
faydasız
yararsız
boşuna
aşağılık
alçak
işe yaramaz

Tom'un işe yaramaz olduğunu biliyordum. - I knew Tom was no good.

hayta
aşağılık kimse
useless
{s} yararsız

Burada yararsız bir sürü ıvır zıvırdan başka bir şey yok. - There's nothing in here but a lot of useless junk.

Tom tartışmanın yararsız olduğunu fark etti. - Tom realized it was useless to argue.

useless
işe yaramaz

Keşke böyle işe yaramaz bir şey almasaydım. - I wish I had not bought such a useless thing.

İşe yaramaz şeyi atın. - Leave out anything that is useless.

useless
{s} faydasız

Tom'un yeni aleti harika ama faydasız. - Tom's new gadget is cool, but useless.

Böyle faydasız kitapları okumamalısın. - You shouldn't read such useless books.

no-good
serseri
useless
havacıva
useless
ham
useless
beş paralık
useless
malayani
useless
{s} kullanışsız

Onun önerileri tamamen kullanışsız. - His suggestions are completely useless.

Makine çevirisi neden kullanışsızdır? - Why is machine translation useless?

useless
yaraksız
be no good
olmak iyi
no-good
hayta
useless
uselessnessfaydasızlık
useless
{s} beyhude
useless
{s} boşuna

Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz. - Nature does nothing uselessly.

useless
uselesslyfaydasızca
useless
{s} nafile
useless
abes
İngilizce - İngilizce
useless

We tried pushing the car out of the mud but it was no good.

worthless or of no merit

That boy's no good. Don't get involved with him!.

gone bad, spoiled; does not help, not beneficial
A worthless or useless person
Having no value, use or merit
rubber: returned for lack of funds; "a rubber check"; "a no-good check"
good-for-nothing: without merit; "a sorry horse"; "a sorry excuse"; "a lazy no-count, good-for-nothing goldbrick"; "the car was a no-good piece of junk"
no good

    Türkçe nasıl söylenir

    nō gîd

    Telaffuz

    /ˈnō gəd/ /ˈnoʊ ɡɪd/

    Videolar

    ... good answers yet. ...
    ... out good content. ...