Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

nispeten

listen to the pronunciation of nispeten
Türkçe - İngilizce
relatively

Considering what time it was, the supermarket was relatively empty. - Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.

She speaks relatively quickly. - O nispeten hızlı konuşur.

beside
comparatively

American senior citizens are comparatively well-off. - Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.

relatively, comparatively; in comparison with
in some degree
in proportion to
compared to, in comparison to
relatively, comparatively
in comparison with
proportionally
Türkçe - Türkçe
Bir dereceye kadar, oldukça
Göre, kıyaslayarak, oranla: "Böylece hem kızı almaya taksiyle gelmiş olacak, hem de taksiye nispeten daha az para ödemiş olacaktı."- Ç. Altan
Göre, kıyaslayarak, oranla