Dün gece neredeyse hiç uyuyamadım.
- I could hardly get a wink of sleep last night.
Neredeyse bütün gece ayaktaydım.
- I was up almost all night.
Hemen hemen her gece uyumak için ağladım.
- I cried myself to sleep almost every night.
Tom hemen hemen her gece dışarıda yer.
- Tom eats out almost every night.
Dün gece buraya yakın bir yangın vardı ve uyuyamadım.
- Last night there was a fire near here, and I couldn't sleep.
Zombi kıyameti yakın!
- The zombie apocalypse is nigh!
Dün gece evimin yanında büyük bir yangın vardı.
- There was a big fire near my house last night.
Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi.
- Tom spent the night in the small cabin near the lake.
The end is nigh!.
When the Moon is horned ... is it not ever nigh the Sun?.
Achieving the summit in a single day is well-nigh impossible.