O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Bu kayıt cihazı yeni değil.
- This tape recorder is not new.
Bir önceki toplantının tutanakları kabul edildi.
- Minutes of the previous meeting were accepted.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
10 dakika içinde döneceğim.
- I'll be back in ten minutes.
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
- The bus will arrive at the station in fifteen minutes.