O, zaman zaman beni ziyaret etti.
- He occasionally visited me.
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
- Tom occasionally visited Mary at her parents' house.
Onlar bazen buraya gelir.
- They come here occasionally.
Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
- There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.
Robert ara sıra beni ziyaret eder.
- Robert occasionally visits me.
Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.
- We will visit you occasionally.
Flames could still be seen from town flaring up occasionally on a hill dotted with emergency vehicles.