Jill is engaged to Jack.
- Jill Jack'le nişanlıdır.
Bob has been engaged to Mary for over a year.
- Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.
My fiancee arrived without notifying me beforehand, and I felt embarrassed.
- Nişanlım bana önceden bildirmeden geldi ve ben mahcup hissettim.
Tom has bought a necklace for his fiancée, Mary.
- Tom nişanlısı Mary için bir kolye satın aldı.
Tom is engaged to Mary's younger sister.
- Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.
Jill is engaged to Jack.
- Jill Jack'le nişanlıdır.
She often speaks with her fiancé.
- Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Kate always shows off the big diamond ring she got from her fiance.
- Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar.
Her fiancé gave her a very big ring.
- Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.
The girl who is dressed in white is my fiancée.
- Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır.
Layla is engaged to be married.
- Leyla evlenmek için nişanlıdır.