nezaretinde

listen to the pronunciation of nezaretinde
Türkçe - İngilizce
under the supervision
nezaret
supervision
nezaret
inspection
nezaret
prospect
nezaret
(Kanun) superintend
nezaret
(Askeri) detention room
nezaret
view
nezaret
(Ticaret) monitoring
nezaret
supervise

Don't worry. They will be supervised. - Sen merak etme. Başlarında nezaretçi bulunacak.

nezaret
watch

She watched over her mother all night. - Bütün gece annesine nezaret etti.

nezaret
custody
(polis) nezaretinde
escorted by police (officers)
nezaret
keeping
nezaret
prospect, view; ministry" " bakanlık; custody, surveillance" " gözaltı, gözetim; supervision, inspection denetim, kontrol
nezaret
administration, direction, running
nezaret
supervision, superintendence, overseeing
nezaret
formerly ministry (government department headed by a minister)
nezaret
charge
nezaret
oversight
nezaret
(Hukuk) surveillance

We had you under surveillance. - Biz seni nezaret altına aldık.

We had them under surveillance. - Biz onları nezaret altına aldık.

nezaret
auspice
nezaret
direction
polis nezaretinde
escorted by police (officers)
polis nezaretinde
be flanked by armed guards
Türkçe - Türkçe

nezaretinde teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

NEZARET
(Osmanlı Dönemi) Vekillik, nâzırlık, bakanlık
NEZARET
(Osmanlı Dönemi) Nâzırlık etmek. Göz etmek
NEZARET
(Hukuk) Bakanlık; denetim, gözetim
NEZARET
(Osmanlı Dönemi) Tenezzüh
NEZARET
(Osmanlı Dönemi) (Nedâret) Tazelik. Parlaklık. Letafet
NEZARET
(Osmanlı Dönemi) Reislik
NEZARET
(Osmanlı Dönemi) (T) (Nazar. dan) Bakmak, seyir, bakış
nezaret
Nezarethane: "Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler."- R. N. Güntekin
nezaret
Bakanlık
nezaret
Gözaltı, gözetim, denetim, kontrol
nezaret
Görü
nezaret
Bakma, gözetme, gözetim
nezaret
Nezarethane
nezaret
Gözaltı

Tom sorgu için gözaltına alındı. - Tom istintak için nezarete alındı.

nezaret
Bakma, gözetme
nezâret
(Osmanlı Dönemi) bakmak, seyir bakış; nâzırlık etmek, gözetmek; reislik, bakanlık
nezaretinde