next after; succeeding; ensuing; as, the assembly was held on the following day

listen to the pronunciation of next after; succeeding; ensuing; as, the assembly was held on the following day
İngilizce - Türkçe

next after; succeeding; ensuing; as, the assembly was held on the following day teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

following
{s} izleyen

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

following
{i} izleme

Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım. - I made sure no one was following me.

Beni izlemeni istemiyorum. - I don't want you following me.

following
yandaşlar
following
ardından gelen
following
sözü edilen
following
müteakiben
following
(Havacılık) aşağıdaki müteakip
following
bir şeyin üstüne
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın. - Answer the following questions in English.

Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz. - Complete the following form to know who you could have been in a previous life.

following
{f} izle

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

following
ed.-den sonra
following
destekçiler türkümü
following
ertesi

Tom pazartesi günü geldi ve ertesi gün eve geri gitti. - Tom came on Monday and went back home the following day.

Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi. - Tom made an appointment to meet Mary the following day.

following
belirtilen şey ya da kişiler
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi. - Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.

Kazadan sonra o çabucak iyileşti. - Following the accident he recovered quickly.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi
İngilizce - İngilizce
following
next after; succeeding; ensuing; as, the assembly was held on the following day

    Heceleme

    next after; succeeding; ensuing; as, the As·sem·bly was held on the fol·low·ing Day

    Telaffuz