newspaper writers and photographers

listen to the pronunciation of newspaper writers and photographers
İngilizce - Türkçe

newspaper writers and photographers teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
fourth estate
basın
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı. - He pressed me to stay a little longer.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
toplanmak
press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Kalabalık kapıya doğru bastırdı. - The crowd pressed toward the gate.

Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı. - Tom had his ear pressed to the door, trying to hear what was going on in the next room.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
İngilizce - İngilizce
fourth estate
press
newspaper writers and photographers

    Heceleme

    news·pa·per writers and photographers

    Türkçe nasıl söylenir

    nuzpeypır raytırz ınd fıtägrıfırz

    Telaffuz

    /ˈno͞ozˌpāpər ˈrītərz ənd fəˈtägrəfərz/ /ˈnuːzˌpeɪpɜr ˈraɪtɜrz ənd fəˈtɑːɡrəfɜrz/