Kızın hakkındaki öykü, haberlerdeydi.
- The story about the girl was in the news.
Herkes haberi biliyor.
- Everybody knows the news.
Bilgisayarınızda habere erişilebilir.
- News can be accessed on your computer.
Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.
- Electronic news media is our primary source of information.
Senin bütün havadislerini duymak istiyorum.
- I want to hear all your news.
Tom hakkında havadisim var.
- I have news about Tom.
Gazeteciye göre, bu, hayatı zaman harcamaya değer yapar.
- According to the newspaperman, it makes life worthwhile, doesn't it?
Tom bir gazeteci olmak için kararını verdi.
- Tom made up his mind to become a newspaperman.
That's news to me.
... The good news about your question is it sets up a good ...
... Because this means that the community around news has to-- ...