Erkek yeğenim hala genç olduğu için onlar onun üzerine gitmedi.
- Because my nephew was still young, they cut him some slack.
Bir erkek yeğenim var. O bir barmen.
- I have a nephew. He's a bartender.
O benim oğlum değil, ama yeğenimdir.
- He is not my son, but my nephew.
Tom Mary'nin erkek yeğeni.
- Tom is Mary's nephew.