İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
- The two neighbouring countries differ from each other in all respects.
İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
- The border between the two neighbouring countries remains closed.
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
O benim komşum ama onu iyi tanımıyorum.
- He's my neighbour, but I don't know him that well.
Komşumun adı Deng Daping'tir.
- My neighbour's name is Deng Daping.
Bitişik komşunun misafiri çok hurma yiyen bir misafirdir.
- The next-door neighbour's guest is a guest who eats lots of persimmons.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I just want to be a good neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I only want to be a good neighbor.
Biz bitişikteki komşuyuz.
- We're next-door neighbors.
O bizim bitişik komşumuz.
- He is our next door neighbor.
Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
- The neighbours have been banging about next door all morning.
Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
- I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.
My neighbour is very irritable and grumpy at times.
Though France neighbours Germany, its culture is significantly different.