Komşu ülkelerle ticareti desteklemeliyiz.
- We must promote commerce with neighboring countries.
Yangın yayıldı ve komşu evi yaladı.
- The fire spread and licked the neighboring house.
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I just want to be a good neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I only want to be a good neighbor.
Tom Mary'nin bitişik komşusu.
- Tom is Mary's next-door neighbor.
Biz bitişikteki komşuyuz.
- We're next-door neighbors.