O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.
- That country broke off diplomatic relations with the neighboring countries.
Ordu komşu ülkeye baskınlar yaptı.
- The army made inroads into the neighboring country.
O, komşularımdan biri.
- He is one of my neighbors.
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I just want to be a good neighbor.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
- I only want to be a good neighbor.
Tom Mary'nin bitişik komşusu.
- Tom is Mary's next-door neighbor.
Biz bitişikteki komşuyuz.
- We're next-door neighbors.