nefret et

listen to the pronunciation of nefret et
Türkçe - İngilizce
{f} hate

This is why I hate him. - Ondan nefret etmemin nedeni bu.

She bought him a sweater, but he hated the color. - O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.

execrate
disgust with
abominate
detest

Tom says that he detests war. - Tom savaştan nefret ettiğini söylüyor.

loathe
disgust at
{f} loathing
disgusted

Tom and Mary were disgusted with each other. - Tom ve Mary birbirinden nefret etmişti.

hated

Fred went so far as to say that he had hated me. - Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.

She bought him a sweater, but he hated the color. - O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.

abhor

Hypocrisy is my abhorrence. - İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.