I used to dream about being able to breathe underwater.
- Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
She was breathing hard.
- O zor nefes alıyordu.
I've been having trouble breathing.
- Nefes almada zorluk çekiyorum.