If it's possible, why not?
- Mümkünse, neden olmasın?
You aren't going to tell Tom, are you? And why not?
- Tom'a söylemeyeceksin, değil mi? Ve neden olmasın?
It could cause too many problems.
- O, birçok sorunlara neden olabilir.
Tampons can cause toxic shock syndrome.
- Tamponlar toksik şok sendromuna neden olabilir.
Do you know what's causing the problem?
- Soruna neyin neden olduğunu biliyor musun?
Your work has been causing a lot of complaints from customers; I'm ordering you to leave immediately. Oh, up yours! I didn't want to work here in the first place.
- Çalışman müşterilerin birçok şikayetine neden oluyordu.; Buradan hemen ayrılmanı emrediyorum. Defol git ha! Ben zaten burada çalışmak istemedim