near; next; adjoining

listen to the pronunciation of near; next; adjoining
İngilizce - Türkçe

near; next; adjoining teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

adjacent
{s} komşu

Fransa, İspanya ile komşudur. - France is adjacent to Spain.

Memleketim okyanusa komşu. - My home town is adjacent to the ocean.

adjacent
{s} (to) (-e) bitişik, bitişikteki; komşu
adjacent
{s} yakın
adjacent
yan yana

Yan yana iki oda almanı istiyorum. - I'd like you to get two adjacent rooms.

adjacent
bitişik komşu
adjacent
yandaki
adjacent
yanında

Evinin yanında göl vardı. - The lake was adjacent to his house.

adjacent
mücavir
adjacent
çok yakın
adjacent
bitişik

Lütfen sandalyeyi bitişik odaya taşı. - Please carry the chair into the adjacent room.

Safra kesesi karaciğere bitişik bulunur. - The gallbladder is found adjacent to the liver.

adjacent
Komşu (kenar)
İngilizce - İngilizce
{s} adjacent
near; next; adjoining