Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

nasty or disagreeable person, contemptible person (vulgar slang)

listen to the pronunciation of nasty or disagreeable person, contemptible person (vulgar slang)
İngilizce - Türkçe

nasty or disagreeable person, contemptible person (vulgar slang) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sob
{f} hıçkırarak ağlamak

O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek. - She won't stop sobbing.

Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım. - I found that there was a little girl sobbing.

sob
{i} hıçkırık

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

sob
{f} hıçkır

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı. - The girl who'd got lost sobbed as she said her name.

sob
ağlarken içini çekme
sob
hıçkıra hıçkıra ağlamak
s.o.b
hıçkırma
sob
sob story göz yaşı döktüren kişisel
sob
{f} hıçkırıklara boğulmak
sob
ağlama hıçkırığı
sob
{i} hıçkırıklara boğulma
sob
hüngür hüngür ağlamak
sob
{f} hıçkıra hıçkıra ağlamak, hıçkırmak; hüngür hüngür ağlamak, hüngürdemek
sob
çok içli makaleler yazan kadın gazeteci
sob
{i} hıçkıra hıçkıra ağlama
sob
{f} iç çeke çeke ağlamak
sob
hıçkırır gibi ses çıkarmak
sob
{f} hıçkırmak
İngilizce - İngilizce
{i} sob
son of a bitch
s.o.b
nasty or disagreeable person, contemptible person (vulgar slang)