nanna

listen to the pronunciation of nanna
İngilizce - Türkçe

nanna teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grandmother
{i} babaanne

Benim babaannem çay törenlerini seviyor. - My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

grandmother
{i} anneanne

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Anneannem yavaşça konuşuyor. - My grandmother speaks slowly.

grandmother
büyük anne

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti. - Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.

Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik. - My grandmother is still vigorous at 82 years old.

grandmother
{i} büyükanne

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

grandmother
{i} nine

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

İngilizce - İngilizce
A goddess, the wife of Balder
The god of the moon in Sumerian mythology
grandmother
god of the moon; counterpart of the Akkadian Sin (Norse mythology) wife of Balder
{i} (Informal) grandmother
nanna

    Heceleme

    Nan·na

    Türkçe nasıl söylenir

    nänı

    Eş anlamlılar

    sin

    Telaffuz

    /ˈnanə/ /ˈnænə/

    Etimoloji

    () Of uncertain origin, possibly from Proto-Germanic *nanþ (“brave,daring”); or from an Old Norse baby talk word for "mother".