Tom diye biriyle karşılaştık.
- We met a man named Tom.
Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.
- I once knew somebody named Tom, but that was a long time ago.
Sokak, Başkan Madison olarak adlandırılır.
- The street is named for President Madison.
Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir.
- As of January 2011, Jupiter has 50 named moons. 13 more have been discovered but not given official status or names.
Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom has a younger sister named Mary.
Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom also has a sister named Mary.
Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- I met a tall man named Ken.
Tom adlı birini tanıyor musun?
- Do you know anyone named Tom?
Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var.
- There's a guy named Tom Jackson on death row.
Tom denilen birini hatırlamıyorum.
- I don't remember anyone named Tom.