O inanılmaz derecede toy.
- She's unbelievably naive.
Bu kadar toy olduğuna şaşırdım.
- I'm surprised that you're so naive.
Ona inanmak sizin saflığınızdandır.
- It's naive of you to believe that.
İnanılmaz şekilde safsın.
- You are incredibly naive.
Leyla'nın büyük bir arkadaş çevresi vardı ama naifti.
- Layla had a large circle of friends but was naive.
Bazı erkekler bebekler kadar naifler.
- Some men are as naïve as infants.
Ben saf değilim, sadece iyimserim.
- I'm not naive, I'm just an optimist.
Surely you're not naive enough to believe adverts!.