Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

nachweis

listen to the pronunciation of nachweis
Almanca - Türkçe
[der] kanıt, ispat; danışma bürosu
e {'na: hvays} r kanıt, ispat, delil
İngilizce - Türkçe

nachweis teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

proof
{i} ispat
proof
işlemez
proof
düzelti

Bunun bir düzelticiye ihtiyacı var. - This needs a proofreader.

Denememi düzeltir misin? - Could you proofread my essay?

proof
dirençli
proof
içkinin alkol derecesinin ölçüsü
proof
geçirmez hale getirmek
proof
{i} ispat etme
proof
kanıt

Onlar böyle bir kanıt bulmadılar. - They found no such proof.

Senin annenin kolyesini çalanın Tom olduğuna dair hangi kanıtın var? - What proof do you have that Tom was the one who stole your mother's necklace?

proof
{i} delil

Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz. - I'm not denying it happened, but one example can't be called proof.

Deliliniz olmadığı sürece bu konuşma hiç olmadı. - So long as you have no proof, this conversation never happened.

proof
{i} deneme

Denememi düzeltir misin? - Could you proofread my essay?

Bir şeyi denemeden bilemezsin. - The proof is in the pudding.

proof
{i} prova
proof
{i} kanıtlama
objective evidence
(Nükleer Bilimler) tarafsız delil
proof
da
proof
(isim) kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
proof
{s} dayanıklı

Baştan çıkarmaya karşı dayanıklıdır. - He is proof against temptation.

proof
{i} mat. sağlama; ispat, kanıtlanım
proof
{i} alkol derecesi
proof
{i} matb. prova
Almanca - İngilizce