Ondan bir iletim var.
- I have a message from him.
Onun için bir ileti alabilir miyim?
- May I take a message for him?
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
- The television show was interrupted by a special news report.
Kızın hakkındaki öykü, haberlerdeydi.
- The story about the girl was in the news.
Mesajınız alınmıştır.
- Your message has been received.
Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.
- Leave your message after hearing the beep.
Bugün geçmişten bir haber aldım.
- I received a message from the past today.
Hoop, mesajı yanlış haber grubuna gönderdim.
- Oops, I posted the message to the wrong newsgroup.
Tom hakkında havadisim var.
- I have news about Tom.
Senin bütün havadislerini duymak istiyorum.
- I want to hear all your news.
Gazeteci olmak istiyorsan dikkatli olmalısın.
- If you want to be a newspaperman, you have to be observant.
Tom bir gazeteci olmak için kararını verdi.
- Tom made up his mind to become a newspaperman.
May I leave a message?
- Kann ich eine Nachricht hinterlassen?
Read the message once more.
- Lies die Nachricht noch einmal.