Tom birçok insanın olduğunu düşündüğü kadar toy değil.
- Tom isn't as naive as a lot of people think he is.
Bu kadar toy olduğuna şaşırdım.
- I'm surprised that you're so naive.
Sami, Leyla'nın tüm sorularını safça cevapladı.
- Sami naively answered all of Layla's questions.
Sami, Leyla'nın bütün sorularını saf saf yanıtladı.
- Sami naively answered all of Layla's questions.
İnanılmaz şekilde safsın.
- You are incredibly naive.
Ona inanmak sizin saflığınızdandır.
- It's naive of you to believe that.
O, genç naif ve tecrübesiz.
- She's young, naive and inexperienced.
Bazı erkekler bebekler kadar naifler.
- Some men are as naïve as infants.
Ben saf değilim, sadece iyimserim.
- I'm not naive, I'm just an optimist.
Users should not naïvely assume that learning to pronounce an East Asian language is all about learning to pronounce the individual ideographs.
Surely you're not naive enough to believe adverts!.