n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth

listen to the pronunciation of n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth
İngilizce - Türkçe

n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dentist
diş hekimi

Bir diş hekimini ziyaret etmen gerekiyor. - You ought to see a dentist.

Seni iyi bir diş hekimi ile tanıştırayım. - Let me introduce you to a good dentist.

dentist
dişçi

Tom dişçiye dün gitmeliydi. - Tom should have gone to the dentist yesterday.

Bugün dişçiye gittim. - Today I went to the dentist's.

dentist
{i} diş doktoru

Diş doktoruna gitsen iyi olur. - You had better go to the dentist.

Sen hâlâ bir diş doktorusun, değil mi? - You're still a dentist, aren't you?

dentist
diş tabibi
dentist
diş hekim

Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur. - You'd better see a dentist at once.

Çocuğum diş hekimini sevmez. - My child dislikes the dentist.

dentist
dentistry diş hekimliği
İngilizce - İngilizce
dentist
n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth