Anne felçli bir yüze sahipti.
- Mama had a crippled face.
Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!
- Mama, Tom won't gimme back my toy!
Tom eskiden bir ana kuzusuydu.
- Tom used to be a mama's boy.
Onun oğlu bir ana kuzusu. O her zaman onunla olmak zorunda.
- Her son is a mama's boy. He has to be with her all the time.
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
- My mom doesn't speak English very well.