musi̇

listen to the pronunciation of musi̇
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Vasiyet eden, vasi tayin eden
MUSÎ
(Osmanlı Dönemi) Vasiyet eden. Birisini vâsi gösteren. Tavsiye eden
MUSİ'
(Osmanlı Dönemi) Genişlendiren. Ferahlık veren
MUSİ'
(Osmanlı Dönemi) Zengin. Muktedir
Lehçe - Türkçe

musi̇ teriminin Lehçe Türkçe sözlükte anlamı

musi
gerekir
musi
olması gerek
musi
sıra
Lehçe - İngilizce

musi̇ teriminin Lehçe İngilizce sözlükte anlamı

musi
must

He must be Tom's brother. - To musi być brat Toma.

You must get off at the next station. - Musisz wysiąść na następnej stacji.

musi
has to

Everyone has to learn the words by heart. - Każdy musi nauczyć się słów na pamięć.

Somebody has to be held accountable for his death. - Ktoś musi ponieść odpowiedzialność za jego śmierć.

Türkçe - İngilizce

musi̇ teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

musi
plague
Almanca - İngilizce

musi̇ teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı

Geboren in Belgrad und wohnhaft in New York, zählt sie zu den bedeutendsten Musi
A native of Belgrade and a resident of New York, she is among the most important musicians of our time