O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
- He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.
Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi?
- Can a case be made for late-term abortions?
Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.
- I made a temporary repair to the broken door.
Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.
- No, I'm not mad at you, I'm just disappointed.
O, müziği deli gibi seviyor.
- He is mad about music.
Tom bir deli gibi çalıştı.
- Tom worked like a madman.
Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın.
- You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.
Eşiniz size çok kızgın.
- Your wife is mad at you.
Tom sinirli görünüyordu.
- Tom looked like he was mad.
Çağırılmadığı için sinirliydi.
- He was mad because he was not invited.
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
- The only difference between me and a madman is that I'm not mad.
Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı.
- Tom was madly in love with Mary.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
- He was so sad that he almost went mad.