muhtemelen

listen to the pronunciation of muhtemelen
Türkçe - İngilizce
probably

His opinion will probably be accepted. - Onun fikri muhtemelen kabul edilecek.

That was probably what influenced their decision. - Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.

perhaps

Other life probably exists out there and perhaps in many places. - Muhtemelen oralarda ve belki de birçok yerde başka yaşamlar vardır.

Perhaps it's just a coincidence. - Muhtemelen sadece bir tesadüftür.

likely

Tom is likely to arrive before 2:30. - Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.

Which team is likely to win? - Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

likely to

Tom is likely to be back soon. - Tom muhtemelen yakında dönecektir.

He is likely to win this game. - O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

presumably

Presumably, Mary watered the flowers while we were away. - Muhtemelen biz uzaktayken Mary çiçekleri suladı.

Presumably, he buys them abroad. - Muhtemelen, o onları yurt dışından satın alıyor.

conceivably
easily
presumedly
probably, presumably, chanches are (that)
as likely as not
chances are
perchance
doubtless
peradventure
conceivable
presumptively
suspicious

Tom said Mary was likely to be suspicious. - Tom Mary'nin muhtemelen şüpheli olacağını söyledi.

Tom will probably still be suspicious. - Tom muhtemelen hâlâ şüpheli olacak.

the chances are
muhtemelen kaybedebilmek
stand to lose
muhtemelen kazanabilmek
stand to gain
çok muhtemelen
very likely
Türkçe - Türkçe
Umulur ki, beklenir ki, görünüşe bakılarak
muhtemelen