Sekreterim terfî için sıkıştırıyor.
- My secretary is pushing for a promotion.
Tom bir terfiyi hak ediyor.
- Tom deserves a promotion.
Ben bir tanıtım için hevesliyim.
- I'm anxious for a promotion.
Tanıtım için hazırsınız.
- You're up for promotion.
Promosyonlar çevirmenleri teşvik eder.
- Promotions encourage translators.