Fransızcanı gerçekten geliştirmek istiyorsan, konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısın.
- If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken.
Tom Boston'a taşınmak istiyor.
- Tom wants to move to Boston.
Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
- The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
- Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
Tom Boston'a taşınmak istiyordu.
- Tom wanted to move to Boston.
Boston'a taşınmak zorundayım.
- I have to move to Boston.
Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
- They moved up and down the keys.
Bunu hareket ettirelim.
- Let's get this moved.
Tom Boston'a hareket etmek için hiç isteğe sahip değildi.
- Tom had no desire to move to Boston.
Ben hikaye tarafından etkilenmiştim.
- I was moved by the story.
What happened to that girl in the film was so awful - I was extremely moved.
... moved to LA, they were like, he's obviously going over to ...
... actually, had moved to in front of the Paris team. ...