Geçen yazın büyük bölümünde Boston'daydım.
- I was in Boston most of last summer.
Günün büyük bölümünü geçirdiğim yer burası.
- This is where I spend most of the day.
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
- He spent most of the time at his summer home.
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
- My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows is the most used operating system in the world.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
- There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
- Most young adults enjoy going out at night.
Bugün pek çok okul kapalı.
- Most schools are closed today.
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
- If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.
Bilhassa matematikten nefret ediyorum.
- I hate math most of all.
Fakat bilhassa onun adının ne olduğunu merak ediyordu.
- But most of all he wondered what her name was.
Birçoğu okuyamıyordu ya da yazamıyordu.
- Most were unable to read or write.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
- There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
Bugün pek çok okul kapalı.
- Most schools are closed today.
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
- If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.
Çoğu takımyıldızı adlarını verdikleri yaratıklara ve karakterlere benzemez.
- Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after.
O, son derece nazik bir komşudur.
- She is a most gracious neighbor.
Beşimizin arasında, en fazla dil konuşabilen kişi kesinlikle odur.
- Among the five of us, he's surely the one who can speak the most languages.
En fazla 20 dolar ödeyecek.
- He will pay 20 dollars at most.
The most I can offer for the house is $150,000.
This is a most unusual specimen.
Most want the best for their children.
The majority of them are decent people.
- Most of them are decent people.
... But for most of us, we have the ongoing monkey mind mental ...
... Imagine if you got most of that time back to use for ...